Tropikal meyveler arasında, tatlı bir ananas dilimi ısırmak gibi sulu ve ferahlatıcı bir deneyim pek bulunmaz. Ancak, bu tatmin duygusu bazen beklenmedik bir şekilde rahatsız edici bir hisse dönüşebilir. Ananasın tropikal tadı neden kaşıntı veya karıncalanma hissiyle bastırılır? Bu durumun sebebi nedir?
Bu beklenmedik kaşınmaya ne sebep oluyor?
Elbette alerjiniz olabilir, ancak bu reaksiyon oldukça evrenseldir. Tek ve net bir açıklama olmasa da, buna katkıda bulunan birçok potansiyel faktör var.
Ananaslar, birçok bitki dokusunda bulunabilen kalsiyum oksalattan yapılmış çözünmeyen kristallerin iğneleri olan “rafidler” adı verilen yapılara sahiptir
Rafidlerin rolü, özellikle kalsiyum düzenlemesi ve detoksifikasyon olmak üzere çeşitli teoriler vardır. Ancak, otçul savunmasındaki olası rollerine özel bir odaklanma vardır, bitkilerin kaçamadan, saklanamadan veya vuramadan yırtıcılara karşı savaşmasının bir yolu.
Bitki zarar görürse, özsu veya tükürük bu iğnelerin dışarı atılmasını tetikleyecek, bu da avcının ağız boşluğunun astarını delip tahrişe neden olabilecektir.
Bir diğer olası açıklama ise ananasın proteolitik enzimlerin bir karışımı olan bromelain içermesi, yani proteinleri parçalamasıdır.
Ananas asidik bir meyvedir. Bu iki faktör tek başına iyi huyludur, ancak tahrişin sorumlusunun bu iki faktörün bir araya gelmesi olabileceği varsayılmaktadır. Bromelain mukolitik etkilere sahiptir, dolayısıyla tükürüğümüzde bulunan ve ağız boşluğunun iç yüzeyini koruyan mukozanın bir kısmını parçalayabilir.
Bu zayıflamış savunma hattı ile ananas suyunun asidik pH’ı hoş olmayan bir karıncalanmaya neden olabilir
Aynı zamanda, bromelainin bronşit ve sinüzit tedavisinden iltihaplanmaya kadar çok sayıda sağlık faydası olduğu iddia edilmiştir.
Her meyve gibi ananas da çeşitli vitaminler, mineraller ve antioksidanlar içerir, bu nedenle ağız dokularınıza yapılan saldırıyı atlatabilirseniz kesinlikle tüketmeye çalışın..
Ananas meyvesinin mikroskop altındaki görüntüsü:
